AHİRETE İMAN HAKKINDA:
Ahiret, sözlükte; son ve sonra olan anlamında Arapça bir kelimedir. Evvel’in zıddı olarak kullanılır. İslâm’da, “öbür alem, öbür dünya” anlamını ifade eder. Buna göre dünya, canlıların yaşadığı “evvelki alem”, ahiret ise “sonraki alem”dir.
Allahü Teâlâ, içinde yaşadığımız bu dünyayı ve üzerindeki bütün varlıkları geçici bir zaman için yaratmıştır. Bir gün dünya ve ondaki canlı veya cansız tüm varlıklar yok olacaktır. Dağlar, taşlar, yerler, gökler parçalanacak, Allah’tan başka tüm alem son bulacaktır.153 İşte bu olayların meydana geleceği güne, Kur’an-ı Kerim’de “zelzele saati”154 ve “Kıyamet Günü”155 denilmiştir.
Kıyamet gününden sonra, insanlar yeniden hayat bularak kabirlerinden kaldırılacak ve mahşer meydanında, yüce Allah’ın huzurunda dünyada yaptıklarının hesabını vermek üzere toplanacaklardır.156 Hesapların görülmesinden sonra, bir kısım insanlar dünyadaki güzel amelleri ve Yüce Allah’ın merhameti sonucu cennete, kötü amel işlemiş olan ve Cenâb-ı Hakk’ın merhametine layık olmayanlar ise, cehenneme gideceklerdir. İşte bu yeni hayatın başlayacağı günden itibaren, bitmez tükenmez bir şekilde devam edecek olan bu aleme “Ahiret Alemi” denir. Ahiret günü “Din Günü”157 veya “Gayb Alemi”158 olarak da adlandırılır.
Kıyamet, İsrafil aleyhisselâmın Sûr denilen ve niteliği Allah katında bilinen bir şeye üflemesiyle kopacaktır. Sûr'a ikinci defa üflenince de, ruhlar cesetlerine dönerek diriliş meydana gelir. Yüce Allah şöyle buyurur: “Sûr’a üflenince Allah'ın diledikleri dışında göklerde olanlar ve yerde bulunanlar baygın düşer. Sonra Sûr'a bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar”159
Ahırete iman, her mü'min için farzdır. Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde, Allah’a imandan sonra ahirete iman esası yer almıştır. Bu uslup, ahırete imanın önemini belirtir.
Kur’an’da tekrar dirilmeye dair pek çok ayet vardır.“Mahlûkâtı ilkin yaratıp sonra (kıyamette) onu diriltecek olan O’dur, ki bu (öldükten sonra diriltme, ilk yaratılıştan) O’na daha kolaydır.” 160 “Ey Rasulüm, de ki: Onları ilk defa yaratan diriltir ve O, her yaratılanı hakkıyla bilir.” 161 “Elbette gökleri ve yeri yaratmak insanları (öldükten sonra) yaratmaktan daha büyüktür. Fakat insanların çoğu bilmezler.” 162
Dünya hayatında insanlar farklı anlayış, yaşayış ve amellerin sahibi olabilmektedir. Kimisi alim, kimisi cahil, kimisi adil, kimisi zalim, kimisi yoksul, diğeri zengin, kimisi iyilik yapar, kimisi kötülük. Eğer öldükten sonra dirilme olmasaydı, güzel amel işleyenler bunun karşılığını, kötülük yapanlar da bunun cezasını görmemiş olurlardı. Bu ise Yüce Allah’ın adaletine aykırıdır. Bu yüzden yeniden dirilmeyi ve dünyada işlenen amellerin karşılığını vermeyi takdir etmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de inanan veya inanmayanların ahiret hayatı şöyle anlatılır: “Sur’a birinci defa üflendiği, arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpıldığı ve hepsi darmadağın olduğu zaman, işte o gün olan olmuştur. Gök de yarılmış ve artık o, o gün za’fa düşmüştür. Melekler de onun kenarlarındadır. O gün Rabbinin arşını, bunların da üstünde sekiz melek taşımaktadır. O gün (hesap için Allah’a) arz olunursunuz. Sizden hiç bir sır gizli kalmaz. Kitabı sağından verilen: “Alın kitabımı okuyun” der. “Çünkü ben hesabımla karşılaşacağımı sezmiştim zaten.” Artık o memnun kaldığı bir hayat içindedir. Yüksek bir cennette, devşirmesi kolay (meyveleri yakın) “Geçmiş günlerde yaptığınız iyi işlerden ötürü (bugün) afiyetle yeyin, için”. Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: “Keşke bana kitabım verilmeseydi. Şu hesabımı hiç görmemiş olsaydım. Keşke ölümle yok olup gitseydim. Malım bana bir yarar sağlamadı. Gücüm tükenip gitti. Allah, cehennemin muhafızlarına emreder: “Tutun onu, ellerini boynuna bağlayın, sonra onu alevli ateşe atın.” 163
Yukarıdaki ayetlerde, inanan inanmayan herkesin ahiretteki durumu veciz bir şekilde ortaya konulmaktadır. Mümin için müjde, münkir için korkularla dolu olan ahiret hayatına inanmak, insanın dünya hayatını düzene sokan en büyük etkendir. Kalbinde Allah sevgisi ve ahiret inancı olan kimse, her işinin yazıcı meleklerce tescil edildiğini de bilir. Bu inanç onun kötülük işlemesine engel olur.
Ahiret; kabir hayatı, haşr, sırat köprüsü, mizan, kevser havzı, şefaat, cennet, cehennem ve A’raf gibi olayları da içine alır.
(kaynak: Hamdi Döndüren).
|