KURAN-I KERİM'İN ÜSTÜNLÜKLERİ:
1) Kur’an’ın uslüp ve belağatı eşsizdir. Kelimelerinde öyle bir akıcılık vardır ki, Arap dilinde bir benzeri yoktur. Bu uslup kimi zaman öyle şiddetlenirki,insanın tüyleri ürperir. Buna şu ayeti örnek verebiliriz.: “Ey insanlar! Rabbinizden sakının; doğrusu kıyamet saatının sarsıntısı büyük bir şeydir. Kıyameti gören her emzikli kadın, emzirdiği yavrusunu unutur, her gebe kadın çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş gibi görürsün, halbuki onlar sarhoş değildirler, fakat Allah’ın azabı pek çetindir.”98
2) Kur’an, yer ve zamanın değişmesiyle, değişmez. Onda tahrif, tağyir ve tebdil olmaz ve ilave de yapılamaz.
“Kitap kendilerine gelince, onlar onu inkâr etmişlerdir, oysa o değerli bir kitaptır. Geçmişte ve gelecekte onu geçersiz kılabilecek (bir güç) yoktur. Hakim ve övülmeye layık olan Allah katından indirilmedir.”99 “Doğrusu Kur’an’ı biz indirdik, onu koruyacak olan da şüphesiz yine Biz’iz”100
3) Kur’an’da geçmiş milletler hakkında da sağlam bilgiler vardır. Kur’an, Ad, Semud kavimlerine; Lut, Nuh ve İbrahim peygamberlerle kavimlerine ait haberler vermektedir. Yine Musa (a.s) ile Firavun’un kıssalarını, Hz. Meryem’i, Hz. İsa ve doğumunu, Yahya peygamber ve doğumunu gerçeğe uygun bir şekilde anlatmaktadır. Hiçbir kimseden ve hiçbir yerden okuma, yazma ve ilim tahsili yapmamış bulunan ümmî bir peygambere indirilen bir kitapta, böyle tarihi bilgilerin olduğu gibi bildirilmesi, onun Allah katından gelişinin delilidir.<;/p>
Kur’an’da sözü edilen bu kavimlerin ve olayların arkeolojik ve antropolojik açıdan incelenmesi pek çok gerçeğin su yüzüne çıkmasını sağlayacaktır.
4) Kur’an’da gelecekten haberler vardır. Kur’an Mekke’nin fethini, İslâm’ın gelişip dünya dini haline geleceğini ve diğer dinlere üstün olacağını haber vermiş ve bunlar gerçekleşmiştir. Şu olay daha açık bir örnek teşkil eder:
614 miladi yılında yapılan bir savaşta, Hıristiyan olan Bizanslıların Mecûsî olan İranlılara karşı yenilmeleri üzerine, müslümanlar, ehl-i kitabın yenilmesine üzülmüş, Mekke müşrikleri ise bu sonuca sevinerek; “İranlıların Rumları yenmesi gibi, biz de sizi yeneceğiz” demişlerdi. Bunun üzerine şu ayet inmiştir: “Rumlar yenildiler. Yakın bir yerde. Halbuki onlar bu yenilmelerinin ardından birkaç yıl içerisinde (üç ila dokuz yıl arasında) galip olacaklardır.”101 Gerçekten, 622 miladi yılında yapılan bir savaşta Rumlar İranlıları mağlup etmişlerdir.102
5) Kur’an bir çok pozitif bilim konularına da yer vermiştir. Kur’an-ı Kerim pozitif bilimlerin yeni ortaya çıkardığı, ya da çıkarmağa çalıştığı çeşitli konuları 15 asır önce insanlığın idrakine sunmuştur. Buna şunları örnek verebiliriz:
a) Hayatın esasının su oluşu: Ayette; “...Biz her diri şeyi sudan yarattık.”103 buyurulur. Bununla, hayatın başlangıç noktası kavramı açıklık kazanmış olmaktadır. Bu ayet; “Her canlı şey su ile yapıldı” veya ”Her canlı şeyin kaynağı sudur” gibi iki anlama da gelir. İki anlam da bilimsel gerçeklere uygun düşer. Çünkü bugün, hayatın sudan kaynaklandığı ve her canlı hücrenin birinci temel taşını suyun teşkil etmekte olduğu bilinen bir gerçektir. Susuz hiçbir hayat mümkün değildir. Bir gezegende hayat olup olmadığı sorulurken, suyun bulunup bulunmadığı sorusu zorunlu olarak akla gelmektedir.104
b) Allah herşeyi çift yaratmıştır. Bu, insan, hayvan ve bazı bitkiler için biliniyordu. Bugünkü bilim, bütün bitkilerin erkekli dişili olduğunu hepsinde erkeklik, dişilik hücrelerinin bulunduğunu ispat etmiştir. Kur’an’da buna şöyle yer verilir: “Allah meyvelerin hepsinden yine kendilerinin içinde ikişer ikişer yaratmıştır.”105 Başka bir ayette; “Her şeyden de iki çift yarattık; olur ki, inceden inceye düşünürsünüz diye.”106 “Yerin bitirmekte olduğu şeylerden, insanların kendilerinden ve daha bilemeyecekleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah münezzehtir.”107
Bu son ayetlerde çift yaratılmanın cansız varlıklara da teşmil edildiği görülür. Mıknatısta artı ve eksi kutuplar, atomun yapısında, birisi artı diğeri eksi iki gücün bulunması bu çifte kişiliği düşündürmektedir.
Yine çift yaratılmanın başka bir görüntüsü, bitkiler arasında aşılayıcı rüzgârlardır. Pozitif bilimlerin yakın bir zamanda farkettiği bu gerçeği Kur’an 15 asır önce haber vermiştir: “Biz aşılayıcı rüzgarlar gönderdik.”108
c) Dünyanın ve diğer gezegenlerin güneşten kopmuş olması, bilimin ortaya koyduğu teorilerdendir. Kur’an bunu şöyle haber vermektedir: “Göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları birbirinden ayırdık”109 Yâsin sûresinde güneşin hareketinden söz edilmektedir: “Güneş de kendi karargahında hareket etmektedir.”110 Bu hareket, kendi ekseni etrafında olabileceği gibi, kendisi için belirlenen bir durma yeri veya zamanına doğru sistemiyle birlikte uzayda yapmakta olduğu hareketi kapsamaktadır. Çünkü ayetteki “müstekarr” sözcüğü bütün bu anlamları içine alabilmektedir.111
6) İnsanlığın muhtaç olduğu ve olacağı tüm hükümler ana noktalarıyla Kur’an’da yer almıştır. Ameller, ibadetler, hayatın bütün yönleriyle ilgili adalet, ahlâk, hukuk, iktisad, fazilet, aile, kadın, idare ile ilgili hükümler, kısaca fert ve toplumun muhtaç olduğu bütün prensipler Kur’an’da yer almış, Hz. Peygamber’in sünneti bunların uygulanma şekil ve şartlarını belirlemiştir.
(kaynak: Hamdi Döndüren).
|